Forum7. Sanat-İzmirSinema  Yeni Konu 

KNOWING-KEHANET-ALEX PROYAS-NICOLAS CAGE

19 Nisan 2009

deepblueeagle

KNOWING (KEHANET)-ALEX PROYAS-NICOLAS CAGE 

Yönetmen Alex Proyas, aktör Nicolas Cage ve Amerikan Sinemasından tam bir sinema şöleni. İşte sinema budur dedirtecek cinsten. Sinemaya bunun için gidilir. İzlerken aklınız çıkıyor, hiç beklemediğiniz anlarda felaketler çıkageliyor. Yanınızdaki arkadaşınızın kolunu çürüteceğiniz cinsten bir film. Bir felaket filmi, bir bilimkurgu veya aksiyon veya korku, ya da gerilim, hepsi var. Amerikan sineması acaba daha nereye kadar gidecek. Sinemada daha neler yapılabilir. Sinema XX. yüzyılın bir sanat, endüstri veya eğlence aracı aslında. XXI. yüzyılda ya yok olacak ya da şekil değiştirecek. Belki, video, fotoğraf, bilgisayar vb. teknolojileri ile birleşip başka bir sanat haline gelecek. Ama halen, filmlere insani bir boyut katmadan, bir felsefi, dini, bilimsel söylem katmadan film çekilemiyor. Filmler nasıl olmalıdır. Fantastik mi yoksa gündelik hayat üzerine mi, eğlendirmeli mi, eğitmeli mi, bu ayrı bir tartışma konusu. Gerçek sinemaseverler (sinefil'ler) aynen gerçek müzik veya gerçek kitap tutkunları gibi, sadece izlerler, okurlar, dinlerler. Gönüllerinde yatan filmler, konular, yönetmenler, oyuncular vardır ama film izlemek önceliklidir. Film izlemedikleri zaman kendilerini kötü hissederler. Tabii ki sinemada. Film sinemada izlenir. Sinemanyaklar için sinema salonları birer tapınak gibidir. 


Alex Proyas'ı sinemaseverler veya tür meraklıları iyi bilir. Özellikle The Crow (Karga-1994) ve Dark City (Gizemli Şehir-1998)filmlerinden. The Crow'da gitarist Eric (Brandon Lee-dövüş sanatları ustası muhteşem Bruce Lee'nin oğlu) kendisinin ve nişanlısının öldürülmesinin intikamını almak için bir karga tarafından tekrar dünyaya döndürülür. Böyle anlatınca belki komik gelebilir, ancak, fantastik filmleri, gerilimi veya su katılmamış şekilde sinemayı sevenler bu özetle bile filme hayran olabilir. Dark City'de ise (1998) John Murdoch (Rufus Sewell) bilmediği, karanlık, güneşin olmadığı, kabus gibi bir yeraltı dünyasında hafızasını kaybetmiş bir şekilde uyanıyordu. Alex Proyas'ın sinema evreni genel olarak karanlık ve dinle, mitoloji ile beslenen, bilinmeyeni kullanan bir gerilim tarzı. Proyas, içinde yaşadığımız evrenin, dünyanın bizim gördüğümüz, algıladığımız gibi olmadığını, gizli bir doğası olduğunu, sırlar olduğunu, insanların bile gördüğümüz, algıladığımız gibi olmadığını söylüyor filmlerinde. Dark City'de adları Yabancılar olan ve telekinetik güçlere sahip tuhaf varlıklar dünyayı yönetiyorlardı, Knowing'de (Kehanet) ise yine başka dünyalardan gelen ışınsal, meleksi, saydam varlıklar bu kez dünyadaki yaşamı olasılıkla başka bir gezegende tekrar başlatmak için dünyadan örnek insan topluyorlar. Yani bir çeşit Adem ile Havva ve bunları Cennetimsi bir yere götürüyorlar. Elbette bunlar sadece düşünce, yönetmen ve senaryo yazarları bunların hiçbirini düşünmemiş de olabilirler. Bilimkurguya, gerilime biraz mitolojik, teolojik bir boyut katmak istemiş olabilirler. Belki de film bildiğimiz Hollywood filmi, yani ırkçı, çünkü, dünyadan kurtarılanlar bir beyaz çocuk ve bir beyaz kız. Belki film tamamen dine dayalı. İncil'e dayalı her zamanki gibi. Veya Zülküf'ün (Eleziah'ın) kitabına dayalı. Çünkü, sondaki uzay gemisivari tuhaf taşıt onun çizimlerinden alınmış. Ya da film tamemen ateist. Çünkü, dünyada olagelen felaketler, yaşam, ölüm, Tanrı'nın iradesi dışında, tamamen uzaydan gelen daha üstün uygarlıkların denetiminde. Uzaydan bir yerden geliyorlar, dünyanın sonunun geldiğini biliyorlar, bu filmde küresel ısınma nedeniyle dünyanın sonu geliyor, ve insan soyunun devam etmesini sağlıyorlar. Acaba bu yaratıkları, ki konuşmuyorlar, zihinle konuşuyorlar, kulaklara fısıldıyorlar, bir çeşit telekinezi, telepati kullanıyorlar, acaba Tanrı mı gönderdi, onlar birer kanatsız melek mi. Ve cinsiyetsiz duruyorlar. Acaba ileride cinsiyet olmayacak mı. Son zamanlardaki filmlere bakarsak, dünyanın dışından bizden daha ileri uygarlıkta ve daha iyi kalpli yaratıklar gelmezse, dünyanın hali kötü. Yine vizyon filmlerinden Outlander (Yabancı) da aynı konuyu işliyor. Dünya dışından gelen Kainan (Jim Caviezel), demir çağındaki Vikingleri kurtarıyor.

Amerikan sinemasına dünya yetmiyor. 


Uyarı

Yorum yazabilmek için üye olmalı ve oturum açmalısınız.

Eğer sitemize üye değilseniz buraya tıklayarak hemen üye olabilirsiniz.

Eğer üye iseniz oturum açmak için buraya tıklayın.

Bu tartışmayı Facebook'ta paylaşabilirsiniz:
Facebook'ta paylaş
0